Aydınlık Bir Hayata Doğru
  Dr. Ahmet ÇAĞIL
 
İHLAS

Rüveym Bin Ahmet ; Bağdat velilerinden 

- İhlas; ameline bakmamak, yani hiçbir zaman amelini beğenmemektir.

- Amelde ihlas, iki cihanda Allah’ ü telala’ dan karşılık beklememektir.

KALB

- İmanın
- Allah korkusunun
- Allah sevgisinin
- Zikir’ in
- Takvanın
- Selamet malalli ( kalbi – selim’ in yeri) dir.
- Ayet; Mücadile 58

“ Onlar o kimseler dirki Allah imanı kalblerine yazmıştır.”

- Ayet ; Hücurat 7

“ Allah imanı size sevdirdi ve kalblerinizde süsledi”

- Ayet ; Kaf 32 33

“ İşte size vaad olunan cennettir ki, Allah’ ın taatına dönen, onun ahkamına riayet eden,( ona göre) gaybda olan Rahman’dan haşyet duyan bir kalb ile gelen kimselere hasdır”.

- Ayet ; Kaf 37

“ Şüphesiz ki bunda kalbi olan yahut kendisi huzur içinde olarak kulak veren kimseler için elbette bir öğüt vardır.”

-
Ayet ; Hücurat 3

“ Onlar, Allah’ ın takva için kalblerini imtihan ettiği kimselerdir, onlar için mağfiret ve büyük mükafat vardır.”

- Ayet; Şuara 88 89 

“ O günde ki ne mal faide verir, ne oğullar, ancak kalbi selim ile gelenler müstesna

Haris Rahimetullah derki;

Kulun başına gelebilecek en büyük bela kalbinin Allah’ tan kopmasıdır. Kalb Allah’ tan irtibatını kestiği anda orayı gaflet kaplar.

Rabiyatül Adeviyye derki;

İnsanlar Allah’tan kopup dünyaya daldılar….. eğer dünya sevgisinden kurtulsalardı onların kalb’ leri melekut aleminde dolaşıp hiçbir yerde bulunmayan faydalarla dönecekti.

Ahmet B. Hadraveyh derki;

Kalpler kablar gibidir, hak ile dolduğu zaman hak nurları bütün etraf azalarını nurlandırır.

Batıl ile dolduğu zaman da batılın zülmeti bütün azaları karartır.

Şeyh b Abdullah-ı Tüsteri der ki;

İçinde Allah’ ın sevmediği bulunan bir kalbe, nurun girmesi haramdır.

Zunnun-u Mısri derki;

Kalbin bir saatlik bir salahı ( temizliğin muhafaza edilebilmesi) ins- ü cinin ibadetinden efdaldir. İçinde resim ve heykel bulunan bir eve melek girmezken, içinde Allah’ dan gayrıların evsafı bulunan kalbe hakk’ ın şevahidi (Hakkı tanıtacak delil, alametler) nasıl olurda girer der.

- Ayet ; Mü’ min 19

“ Allah gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizleyeceği her şeyi bilir.”

Allah’ ın kulların kalbinden geçenlere tamamıyla vakıf olduğu kur’ anda defalarca ifade edilmiştir. İnsan için onun bilmiş olması yeter. Dikkat et kalbin neler yapıyor. Çünkü her hareketini kontrol altında bulunduran birisiyle alış verişte bulunmaktasın.

Peygamberimiz buyuruyor (s.a.v)

“Allah sizin yüzünüze, endamınıza bakmaz, sadece kalbinize bakar. Buna göre kalp Allah’ ın nazargahıdır. Hayret ki bir çok kimseler bir kusur görülmesin diye insanların görebilecekleri yerini yıkarlar, temizlerler, süslerler de Allah’ ın nazargahı olan kalbini ihmal ederler. Bir defacık onu kirli düşüncelerden temizlemeyi akıllarına getirmezler. Öyle ki mümkün olsa da insanlar genellikle ondan kaçarlar yahut onun yanlarından uzaklaştırırlar. (Kayseri’li Taner talebe iken cinlerin tesiri ile deli gibi olmuş ve intihara kalkışan, sarhoş balıkçıyı tevbeden sonra herkesin kalbinden geçeni, günahlarını açıkca söyleyince otobüste kimse yanına oturamaz olmuş ve ondan kaçmışlar.)

Kalp bir ülkenin başkanı gibidir. Diğer uzuvlar ona tabidir. Eğer ( baş) durumunda olan kalp doğru yolda ise tebea durumunda ki diğer uzuvlar da doğru yoldadır. Nitekim Allah Resülü buyurur;

“ İnsanda bir et parçası vardır ki o doğru olursa bütün vücud doğru olur. O kötü olursa bütün vücut kötü olur. Bu et parçası kalp dir.“

Mademde bütün azanın doğruluğu kalbe bağlı, o halde ona emek verip islah etmek gerekir.

Kalp de diğer azalanda bulunmayan beş hususiyet vardır.

1- Düşman daima kalbe hücum halinderir, Çünkü şeydan insanın kalbinde bulunmakta, ona vesvese vermektedir. Kalp te bir de doğruya çağıran melek olduğuna göre her an iki ayrı davetçi tarafından kapısı çalınıyor demektir.

2- Kalp çok meşgül bir azadır; çünkü insanı iyiliğe sevk eden akıl ile kötülüğe sevk eden Heva – i nefs orada çarpışmaktadır. O halde kalp daima savaşa sahne olan stratejik bir noktadır.stratejik noktaların ise korunmasına çok ehemmiyet verilmelidir.

3- Kalp çeşitli belaların üşüştüğü bir yerdir; Yağmur damlaları kadar çok ve bir ok gibi tehlikeli fikirler gece gündüz oraya yağmaktadır. Sen bu tehlikeyi fikirlerin kalbe üşüşmesine engel olamazsın, kalp göze benzemez. Çünkü o iki göz kapağı arasında da istenildiği zaman kapılabilir. Dil’ e benzemez. Onunda dudaklar ve dişlerle hapsedilmesi mümkündür. Kalb ise daime tehlikeli fikirlerin hedefidir. Nefs, hemen kalbe doğan bu fikirlere uyulmasını ister, insan çok kere bu isteğe mağlup olur, def edemez,

4- Suizan ; başkasının kusurlarını görmek, kin, uzun emel, hased, kibir, acelecilik, dünya sevgisi, Kalbin manevi hastalıkları gözle görülüp elle tutulamadığından tedavisi güçtür. Uzun müddet üzerinde durarak teksiye etmek gerekir.

5- Kalp, hızla halden hale döner, öyle ki o, bu dönüşlerde ateşte kaynamakta olan bir tencerenin kapağından daha hareketlidir. Esasen kalp, durmadan halden hale döndüğü için (kalp) bu adı almıştır. Fikirler insanı çeşitli tavırlara sokar, kalp, değişmekte ne kadar hızlı ise, belaların onun üzerine yağmasıda o kadar hızlıdır. Kalbin doğru yoldan sapması çok büyük tehlikedir. Bu sapışın başlangıcı KASVET ve ALLAH’ tan başka şeylere bel bağlamaktır. Sonu ise imansızlıktır. ( Paketçi Şeyhmuz’ un hikayesi; Dünya malına bel bağlamak)

Allah’ ın has kulları kalbin doğru yoldan sapmasından çok korkarlar, onun Allah’ tan başkasına meyletmesini önlemek için gayret sarf ederler. 

Dört şey insan ruhunu mahveder. Kalpten insanlık duygularını siler süpürür.
1-
Uzun emel 
2- Acelecilik
3- Haset
4- Kibir

Uzun Emel; dört büyük tehlike doğurur. 

1- İbadette tenbellik ve gevşeklik, terk etmek,( sonra yaparım der)
2- Tövbeyi terk eder, geciktirir. İleride yaparım der.
3- Ahiret hayatını unuttur.ihtiyarladığında çalışamaz duruma düşerim bol dünyalık toplayayım der.
4- Kalbi karartır, ahireti unutturur.

Uzun emellinin düşüncesi dünyevi meseleler, mal-mülk, halk sohbet vs. Bu çeşit meşgaleler kalbin kararmasına katılaşmasına sebep olur. 

Kalbin temizliği, onda insani huyların teşekkülü ölümü, kalbin ve Ahiret hayatını, sevabı ve azabı hatırlamakla mümkündür. 

Bir kimse ne derece çok emellere dalarsa Allah a itaati o derece azalır. Günahları çoğalır, hırsı artar, kalbi kararır, gaflete dalar, tövbe etmez, akıbetini düşünmez. Allah CC korusun, ahiretini mahveder. Ebedi hayat olan ahiretini mahvetmekten daha kötü bir şey olabilir mi? Hangi felaket bundan daha büyüktür? İşte bu en büyük felaketi sebebi UZUN EMEL dir. 

Dünya hayatını özetleyen güzel sözler.

Hz.İsa AS : Dünya üc günden ibarettir. 

l. Dün : geçmiştir. Elinde ondan bir şey yoktur.
2. Yarın : Gelecektir. Fakat yetişip yetişmeyeceğini bilmiyorsun.
3. Bugün: İçinde bulunduğun an. Bunu ganimet bil, değerlendir.
 
  Bugün 14169 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol