Aydınlık Bir Hayata Doğru
  HAC SOHBETİ
 

26.12.2004  “GAVSI SANİ” HZ. NİN HAC SOHBETİ

 

Gittiğiniz yer bütün peygamberlerin ayak bastığı, Resulullah (a.s.v) efendimizin doğduğu, büyüdüğü, gezdiği, İrşad yaptığı ve İslam dinini kurduğu yerdir. Bütün sahabelerinde ayak bastığı yerlerdir. Çok kıymetli yerlerdir. Burada yapılan ibadetler Allahın yanında çok makbuldür. Burada yapılan her ibadete 100 bin sevap vardır. Medine’de bire bin, Mekke’de ise bire 100 bindir. Başka yerlerde ise bire ondur.

Orada zamanınızı boşa harcamayın. İnsanları ibadete teşvik edin. Oturup Kâbe’yi seyir etmekte ibadettir. Hatta o mübarek beldenin dağlarına, taşlarına bakmak bile ibadettir. Orası Allahu Teâlâ’nın duaları kabul ettiği yerlerdir. Oralarda yapılan dualar red edilmez. Sizde hizmet edin, dua almaya çalışın. Sakın beddua almayın. Orada sabırlı olmak lazım. Sabırlı olun. Sizi döğselerde sabır edin, söğselerde sabır edin. Kimseyi incitmeyin. Karıncayı bile incitmemek lazım. Kulaklarınızı sağır edin. Her şeyi duymayın.

Allahu teala 124 bin peygamber göndermiş. Her peygamberin İrşad vazifesini üstlenen bir evliya her an hayattadır. Orada çok evliya vardır. Ona göre hareket edin. Sizler yüklerinizi boşaltmak için oraya gidiyorsunuz. Sırtınıza günah yükü alarak dönmeyin. Yüklerinizi boşaltmış olarak dönme gayreti içinde olun.

Sorumluluğunu yüklendiğiniz kimselerin vazifelerini noksansız olarak yaptırmaya dikkat edin. Vird’lerini çeksinler, rabıtalarını yapsınlar. Hatme’siz kalmasınlar. Bize hac organizasyonu için çok geldiler, söylediler. Ama biz endişe ettik. Mesuliyeti çoktur diye pek taraftar olmadık. Ama şimdi icap etti. Virdlerinizi haremde de çekebilirsiniz. Bir sütunun arkasına geçerek. Gerçi askerler mani olurlar ama gene siz virtsiz kalmayın. Sevabı çoktur. Bire 100 bindir.

Şafii olanlar cemaatle namazlarını kıldıktan sonra, dikkat çekmeden tekrar kılsınlar. Yani iade etsinler. Hanefiler için iade etmek icap etmez. Orada hediye almanızda bir mahzur yoktur. Hediye almanın iki faydası var. Birisi orada yapacağınız alışverişle oraya destek olursunuz. İkincisi’de, oradan getireceğiniz hediyelerle insanları sevindirirsiniz. Ama dikkat edin. Vaktinizi alışveriş yapmakla zayi etmeyin.

Niyet çok mühimdir. Niyetiniz düzgün olsun. Sevaplarınızı niyetlerinize göre alırsınız. Gavs Hz. Bir sohbetlerinde “ Bir kimse sabah işe giderken; işi her ne ise, ister memur, ister işçi, isterse esnaf olsun. Evvela niyetini düzeltecek. Kalbinden geçirecek, şöyle diyecek; Allahım Âlemlere rızık veren Rezzak sensin. Mutlaka benimde rızkımı vereceksin. Buna şüphem yok. Ama rızkımı temin etmek için çalışmamıda emir eden sensin. İşte ben o emrini yerine getirmek için çalışmaya gidiyorum. İşte böyle düşünüp kalbinden niyetini böyle yapacak kimsenin bütün çalışması ona ibadet olarak yazılır. Aynen vaktini camide namaz kılmakla geçiren kimse gibi.”buyurmuştu.

Bütün ameller niyete göredir. Bir hayır işe niyet eden kimse o işi yapmadan, niyet ettiği anda hemen sevabı yazılır. Günahlarda ise günahı işlemeyene kadar kendisine bir şey yazılmaz. Mesela bir kimse bir günah işlemeye niyet etse, o günahı işlemek için gereğini yapıp gitse, fakat günahı işlemeye fırsat bulamasa, imkân bulamadan dönse, günahı işlemediği için herhangi bir seyyiat yazılmaz. Ama sevap öyle değil, niyet ettiği anda hemen bir yazılır. O hayrı işleyince de en az on misli sevap yazılır.

Gene gavs Hz. nin bir sohbetidir şöyle buyurmuştu; 
“ Zatın birisi rüyasında kıyametin koptuğunu, mahşer yerinde olduğunu görür. Caddenin kenarında çamura batmış, bir türlü çıkamıyor. Bütün peygamberler birer birer gelip cennete doğru gidiyorlar. Feryadına rağmen kimse sesini duyup kendisini çıkarmaz. Sonrada evliyalar birer birer müritleriyle beraber geçerler. Gene kimse sesini duyup ona yardım etmez. En sonunda bir zat gelip elinden tutarak onu kurtarır. Beraberce yürümeye başlıyorlar. Merak edip kim olduğunu soruyor. Şahı Nakşibend olduğunu öğrenince merakla; hani kurban sizin bunca hülafanız, salikleriniz, müritleriniz vardı. Nerde onlar diye sorunca, şahı Nakşibend Hz. Cebinden bir kutu çıkararak; bu kutuyu bana Resulullah (s.a.v) efendimiz verdi. Bütün müritlerim bu kutunun içindedir. Onları, kabirden alıp buraya koydum. Doğrudan cennete götürüp orada serbest bırakacağım der.”  

İnşallah bizler hepimiz o kutunun içinde olacağız.

 
  Bugün 14188 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol